Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/5242 E. 2014/10665 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5242
KARAR NO : 2014/10665
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
Davacı, 431 ada 238 parsel, A blok, zemin kat, 3 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydında davalı yararına hile ile ipotek tesis edildiğini ileri sürerek tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ipoteğin terkinini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini ipotek akit tablosu teşkil eder.
İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 28.04.2010 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “……’ın, …’ten aldığı 200.000 TL bedel mukabilinde borca karşılık için …” tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Burada, malik/borçlunun bir borç ikrarında bulunduğu kabul edilir. Bu borç ikrarında, akit tablosu ipoteğin hukuki dayanağını oluşturur. Artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli taşınmaz malikinin gerçek bir alacağı olup olmadığının ayrıca araştırılması gerekmez.
Öte yandan; ipotek akit tablosuna karşı ileri sürülen iddia, resmi senede karşı yapılmış bir iddiadır. Davacı tanıklarının hile iddiasına ilişkin beyanları da görgüye dayalı olmadığı gibi senede karşı iddianın aksinin, aynı güçte yazılı delille kanıtlanması gerekir.
Hal böyle olunca, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.