Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/5220 E. 2014/12667 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5220
KARAR NO : 2014/12667
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/223-2013/510

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.05.2011 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. A.. Y.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KA R A R

Dava, yargılamanın yenilenmesi suretiyle Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/289 Esas 2008/113 Karar sayılı kararının kaldırılarak davanın reddi ya da tekrar yargılama yapılarak taşınmazın gerçek değeri üzerinden karar verilmesi istemlerine ilişkindir.
Davalı A.. Y.. vekili, davanın kabulü ile yargılamanın yeniden yapılmasını istemiş, diğer davalı şirket vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/289 Esas, 2008/113 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin önalım talebinin kabul edilmek sureti ile önalım bedelinin ipoteğe kaydırıldığı, söz konusu kararın verilmesinde davacı ve davalının birbiri ile anlaşarak hileli davranışları sonucunda kararın oluşturulduğu yönünde dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davaya konu edilen mahkeme ilamına ait yargılamada usul hükümleri gereğince ipotek alacaklısının davaya dahil edilerek yargılama yapılması gerektiği halde mahkemenin böyle bir uygulamayı gerçekleştirmediği bu durumda menfaati ihlal edilen ipotek alacaklısının söz konusu kararı öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içinde temyiz etmesi veya ipoteğin yeniden tesisi için yasal yollara başvurması gerektiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde HMK’nın 376. (HUMK’nın 446.) maddesinde öngörülen hükmün iptali nedenlerinin bulunmaması gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, yargılamanın yenilenmesini isteyen davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasındaki önalım davasının yargılaması sonucunda 56/113 pay üzerinde davacı şirketin 457.800 TL bedelli ipoteği mevcut iken önalım davasının davacısı tarafından ipotek şerhinin kaldırılması istenmiş ne var ki ipotek alacaklısı davacı şirketin davaya katılması sağlanmadan mahkemece bu istem kabul edilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşen karar sonrasında 28.07.2008 tarihinde ipoteğin sicilden terkin edildiği görülmüştür.
Türk Medeni Kanununun 1020. maddesi gereğince tapu sicili herkese açık olup, kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. Ayrıca, ipotek lehtarı davaya katılmadan ipoteğin terkinine karar verilmesi halinde ipotek lehtarının hak kaybına uğrayacağı da açıktır.
İpotek bedelinin önalım bedelinin çok üzerinde olması yani önalım bedelinin ipotek bedelini karşılamaması da nazara alınarak ipotek lehtarının yokluğunda ve hak kaybına yol açacak şekilde ipoteğin terkini suretiyle aleyhine hüküm kurulmuş olması nedenleriyle HUMK’nın 446. maddesi hükmü gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı şirkete verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşündeyim çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.