Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/5204 E. 2014/12648 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5204
KARAR NO : 2014/12648
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2011/499-2013/35

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında harman yeri olarak davalı belediye adına tespit edildiğini ancak bu amaçla kullanılmadığını, Medeni Kanun hükümleri gereğince çıplak mülkiyetin sahibi olan Hazineye devredilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalı Belediye, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazinenin temyizi üzerine karar Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanmayacağı gerekçesi ile Dairemizce bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğü ve harman yeri vasfını yitirdiği bu nedenle tescile dayanak 1580 sayılı Belediye Kanunun 159. maddesinde ve yürürlükte bulunan 5393 sayılı Belediye Kanunun 79. maddesinde sayılan taşınmazlardan olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye tasarrufundaki yerler” başlıklı 79. maddesi hükmüne göre “Diğer kanunlarla getirilen hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yıkılmış kale ve kulelerin arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.”
Somut olayda; davacı Hazine, dava konusu taşınmazın harman yeri olduğunu, 1580 sayılı Belediyeler Kanununun 159. maddesi uyarınca davalı adına tescil edilmiş ise de, anılan kanun maddesinin taşınmazların davalı adına tesciline imkan vermediği sadece kullanım hakkını belediyeye verdiği iddiası ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de dosya içerisindeki 23.08.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda toprak komisyonunun 02.02.1953 tarihli ve 1 no’lu mera norm kararı ekindeki mera tutanağında Y.. Mahallesi pafta 6 ada 2’deki meranın dava konusu taşınmazı hudutları itibariyle kapsamakta olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle dosya içerisindeki mera norm kararı ve varsa dayanağı haritalar getirtilerek kadastro tespiti sırasında “harman yeri” vasfı ile davalı adına tespit ve tescil edilen 7.. ada .. parsel sayılı taşınmazın öncesinin mera mı yoksa kadastro tespitinde olduğu gibi harman yeri mi olduğu keşif yapılarak belirlendikten sonra taşınmazın niteliğinin mera olduğunun tespiti halinde 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu durum gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, dava konusu taşınmazın tapu kaydında haciz şerhleri bulunmadığı halde, var olduğu düşünülse bile bu şerhlerin lehtarlarının davada taraf olmadan haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Belediye vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.