YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5007
KARAR NO : 2014/6205
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2010/968-2013/439
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı M.. Ö.., davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın mutlak tarım arazisi olup 3083 sayılı yasa gereğince takyidatlı olduğundan ve toplulaştırma uygulama alanında kaldığından davanın reddine karar verilmiştir.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13/1 maddesi gereğince ”Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz.” 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinin son paragrafındaki “Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temlik gerektiren bir karar verilemez. Miras yoluyla intikaller bu hükmün kapsamı dışındadır. Ayrıca mahkemeler satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar veremezler” hükmü nazara alındığında kısıtlama süresi içerisinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilemez. Ancak Tarım İl müdürlüğünün 13.03.2014 tarihli yazı cevabında Küçükdere Köyünde 08.03.2007 tarihinde uygulama alanı ilan edildiği ve devam ettiği ancak beş yıllık kısıtlama süresinin dolduğu, ikinci beş yıllık kısıtlama süre uzatımı yapılmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle taşınmaz üzerindeki şerhin hüküm tarihi itibariyle devam etmediği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.