Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/4972 E. 2014/6005 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4972
KARAR NO : 2014/6005
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2012/206-2013/240

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/08/2012 gününde verilen dilekçe ile su mecra hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 28/05/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar E.. K.. ve H.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların taşınmazlarını sulayabilmesi için Yedek 9 Tersiyer 39 nolu kanaldan su almaları gerektiğini belirterek 8527 ve 8531 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalılara ait 8528, 8529 ve 8530 parsel sayılı taşınmazlardan mecra irtifakı kurulmasını talep etmişlerdir.
Davalılar E.. K.. ve H.. K.., davacıların maliki oldukları taşınmazların güney kısmında sulama kanalı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 8527 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulü ile bilirkişi raporunda 1c ile gösterilen kısımda 8529 ve 8528 parsel sayılı taşınmazlardan mecra irtifakı tesisine, 8531 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar E.. K.. ve H.. K.. temyiz etmişlerdir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en
az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; DSİ 2. Bölge Müdürlüğü 22. Şube Müdürlüğü’nün 27.02.2014 tarihli yazısından 8527 parsel sayılı taşınmazın Y9 sulama alanı içerisinde olduğu, Y9 sulama kanalı, bu kanaldan suyunu alan guarter kanal ve tersiyer 39 sulama kanalı olmak üzere üç sulama tesisinin bulunduğu belirtilmiştir. Yazı ekindeki pafta örneğinin incelenmesinden, davacının 8527 parsel sayılı taşınmazının güneyinde Y9 sulama kanalından suyunu alan “guarter kanal” bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının taşınmazının zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, ayrıca taşınmazın suya ihtiyaç duyup duymadığının da duraksamasız belirlenmesi, belirtildiği gibi su ihtiyacı varsa taşınmazın güneyinde bulunan kanalda göz önüne alınarak araştırma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.