Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/4610 E. 2014/5206 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4610
KARAR NO : 2014/5206
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/10/2012
NUMARASI : 2007/230-2012/391

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 29/03/2007 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali ile davacılar adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, asli müdahillerin davasının reddine ayrıca dava açmakta muhtariyetlerine dair verilen 17/10/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ile asli müdahiller vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komisyon kararı ile oluşan mera kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tescili isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 14.02.1991 tarihli 1 ve 2 sıra nolu tapu kayıtlarına dayanarak dava konusu iki parça taşınmazı uzun yıllardır ekip biçtiklerini belirterek mera kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Asli müdahiller vekili, murisleri adına kayıtlı 27.01.1951 tarihli 394 sıra no’lu tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazdaki mera uygulamasının iptali ile müdahiller adına tescilini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .. ada .. ve .. sayılı mera parselleri içerisinde fen bilirkişi raporunda B harfli 1029280,00 m2 alanındaki yer ile C harfi ile gösterilen 441120,00 m2 alanındaki yerin ayrı ayrı parsel numaraları verilerek tapu kaydının iptali ile 1/4 hissesinin A.. Y..’a, 1/4 hissesinin A.. Y..’a, 1/4 hissesinin Ş.. Y.. mirasçıları adına, 1/4 hissesinin Ş.. Y.. mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, asli müdahillerin taleplerinin reddine ayrı dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili ile asli müdahiller vekili temyiz etmişlerdir.
Mahkemece, .. ada.. ve .. sayılı mera parselleri içerisinde fen bilirkişi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen yerlerin davacıların tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır.
Ayrıca, asli müdahale talebinde bulunanlar müstakilen hak iddia ettiklerinden ve aynı yere ilişkin tapu kaydına dayanarak talepte bulunduklarından asli müdahale talep edenler yönünden taleplerinin reddine, ayrı dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıların dayandığı 14.02.1991 tarihli 1 ve 2 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk tesisinin Mayıs 288 tarihli 52 sıra nolu tapu kaydı, müdahillerin dayandığı tapu kaydının ilk tesisinin Mayıs 288 tarihli 53 sıra nolu tapu kaydı olduğu, eski Türkçe olması nedeniyle çıkartılamadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, dava konusu yere ilişkin komşu parsellerin tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler tamamıyla getirtilmemiş, keşif esnasında uygulanmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu .. ada ..ve .. parsel sayılı taşınmazların tüm ekleriyle mera kayıtları, davacıların ve müdahillerin dayandıkları tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, bilirkişi vasıtasıyla eski Türkçe’den tercüme ettirilmeli, komşu parsel kayıtları tüm dayanakları ile getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yöntemle tespit edilecek taraf tanıkları, uzman ve teknik bilirkişiler huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle uygulanmalıdır.
Diğer yandan, arazinin başında icra edilecek keşif sırasında yansız yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın tamamının veya bir bölümünün kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, uzman ziraat mühendisinden arazinin niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmelidir. Yargılama sırasında, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; dava konusu taşınmazın komşu parsellerden mera olarak sınırlandırılıp, kesinleşen parsellerle toprak yapısı itibariyle bütünlük arz edip arzetmediği, ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Davacıların ve asli müdahillerin tüm delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davacılardan Ş.. Y.. mirasçılarının karar başlığında gösterilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıran asli müdahile iadesine 17.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.