Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/4092 E. 2014/7574 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4092
KARAR NO : 2014/7574
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2014
NUMARASI : 2013/241-2014/18

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, önalım hakkına konu edilen payların iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların dava konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, dava dışı Y..A.. ve diğerlerinin 01.02.2012 tarihinde dava konusu taşınmazdaki 273/766 pay ve 273/766 paylarını davalılara sattığını, davacılara noterden bildirim yapılmadığını öne sürerek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazdaki payların dava dışı .. ada ..parsel sayılı taşınmazdaki .. no’lu bağımsız bölüm ile trampa edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacılar vekili ön inceleme safhasından sonraki yargılamada, trampanın muvazaalı olduğunu, gerçekte satış işleminin bulunduğunu öne sürmüştür.
Davacılar vekili, davacıların muvazaa iddiasının sonradan ileri sürüldüğünü, buna muvafakat etmediklerini, iddianın genişletmesi kapsamında olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, davacılar vekilinin sonradan ileri sürdüğü muvazaa iddiasının davalılar vekilince muvafakat edilmemesi nedeniyle incelenmediği belirtilmek suretiyle devir işleminin trampa olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesinde davaya konu payların davalılara satıldığını öne sürmüş, davalılar vekilinin payların devrinin trampa işlemine dayalı olduğunu belirtmesi üzerine de trampa işleminin gerçekte satış olduğunu bildirdiğine göre iddianın genişletilmesinden söz edilemez. Bu durumda mahkemece davacılar vekilinin resmi senetteki trampanın gerçekte satış olduğuna ilişkin tanık dahil tüm delilleri ile davalıların delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.