Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/4038 E. 2014/5414 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4038
KARAR NO : 2014/5414
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Divriği Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2012
NUMARASI : 2011/209-2012/167

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, öncesi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden veya mera olduğu nedeniyle … ada .. parsel sayılı 1.068,00 m2 tarla cinsli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili veya mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taşınmaz başında 27.04.2012 tarihinde keşif yapılmış, mahalli bilirkişiler beyanı ve ziraat mühendisi keşif raporunda çayır-mera bitkileri ile kaplı olduğu belirtilmiş ise de dava dışı “Beldibi Köyü tarafından davalı aleyhine Divriği Kadastro Mahkemesinin 2010/13 Esas 2010/117 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın mera vasfında olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve temyiz edilmeden 07.02.2011 tarihinde kesinleştiği” bu hükmün davacı Hazine yönünden kesin hüküm teşkil etmesede güçlü delil teşkil ettiğinden, dava konusu taşınmazın tarla vasfındaki komşu parseller ile benzerlik gösterdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ..ada.. parsel sayılı taşınmaz 02.11.2007 tarihinde 20 yılı aşan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tarla vasfı ile tespit ve 07.02.2011 tarihinde hükmen davalı adına tescil edilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesinde yapılan tanıma göre çayır, tavan suyunun yüksek bulunduğu veya sulanabilen yerlerde biçilmeye elverişli yem üretilen ve genellikle kuru ot üretimi için kullanılan yerdir. Kuşkusuz, çayır mera kaynakları arasına alınabileceği gibi özel amaçlarla üretilip
yetiştirilmişse özel mülkiyete de konu teşkil edebilir. Ziraat bilirkişisi 02.05.2012 tarihli raporunda taşınmazın % 2-3 eğimli olduğunu ve % 3-4 taşlı yapıya sahip olduğu üzerinde çok yıllık doğal yetişen çayır-mera bitkileri (kılçıksız brom ve çayır yumağı) ile kaplı durumda olup taşınmaz üzerinde 15-20 yıl toprak işleme ve herhangi bir tarımsal ürün ekip hasat yapma işlemi uygulanmadığı çayırlık vasfında bir yer olduğunu belirtmiştir. Çekişme konusu taşınmaz üzerinde mevcut bitki türlerine ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre bilirkişinin vardığı sonuç bir birbirine çelişkilidir.
Mahkemece taşınmazı çevreleyen komşu taşınmazlara ilişkin Divriği Kadastro Mahkemesinin 2008/22 Esas sayılı dosyasında davacı Hazine asli müdahil sıfatıyla davaya katılmıştır. Bu davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için 2008/22 Esas sayılı Divriği Kadastro Mahkemesi dosyasında asli müdahil Hazine’nin dava konusu taşınmazı ve çevreleyen komşu parseller yönünden açmış olduğu davanın neticesi beklenip çevresi ile birlikte değerlendirerek mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı komşu parsellerden mera olarak sınırlandırılıp kesinleşen parseller ile toprak yapısı itibariyle bütünlük arzedip etmediği, ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler ve uzman bilirkişi huzuruyla araştırılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.