Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3998 E. 2014/5421 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3998
KARAR NO : 2014/5421
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/249-2013/315

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Vakıflar İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı murisleri adına kayıtlı …. parsel sayılı taşınmazların taşınmazlar üzerine davalı idare tarafından hak düşürücü süreden sonra tek taraflı işlem ile konulan vakıf şerhinin tapudan terkinini istemiştir.
Davalı Vakıflar İdaresi vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dava konusu taşınmazların dayanak tapulama tutanaklarının 11.07.1967 ve 13.04.1968 tarihinde üzerinde vakıf şerhi bulunmadan kesinleştiği tapu kayıtları üzerine 30.05.1994 ve 10.10.1994 tarihinde tek taraflı işlem ile konulmasının TMK’nın 1027. maddesine uygun bulunmadığı gibi şerhe konu Sultan Beyazıt Vakıfının taviz bedeline tabi olmayan gayrisahih vakıflardan olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Vakıflar İdaresi vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre kayda işlenen vakıf şerhi Türk Medeni Kanununun 1027. maddesindeki yönteme uygun düşmediğinden dava konusu taşınmazlar üzerindeki şerhin kaldırılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından davalı Vakıflar İdaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünün iddiaları ise ancak tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli 2011/14-396 esas ve 2011/463 karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Mahkemece, açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca dava konusu Sultan Beyazıt Vakfının taviz bedeline tabii olmayan gayrisahih vakıflardan olduğu şeklinde davanın esasına dair gerekçe yazılması doğru değildir.
Ayrıca dava konusu taşınmazların yeni ifraz parselleri üzerinden ve 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı olarak davacılar murisi “A.. oğlu K.. S..” ve davacı “K.. oğlu A.. S..”in paylarına hasren 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun olarak yeni ifraz parselleri üzerinden infaza elverişli şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dışı payları da kapsayacak şekilde ve kapalı parseller üzerinden karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yandan hüküm fıkrasında terkinine karar verilen dava konusu vakıf isminin yazılmaması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı Vakıflar İdaresi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.