YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3955
KARAR NO : 2014/6335
KARAR TARİHİ : 14.05.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2010/21-2013/1243
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.01.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olup, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta davalı S.. K..’nun muhdesatın aidiyetine yönelik iddiaları dikkate alınmış, İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk (Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) Mahkemesi’nin 2011/152 Esas, 2013/437 Karar sayılı kararına atıf yapılmıştır. 18.09.2013 tarihinde kesinleşen bu karara göre dava konusu edilen 13557 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın birinci, ikinci ve üçüncü katları ile zemin katının 1/2’sinin S.. K..’ya ait olduğu tespit olunmuştur. Hükme esas alınan 18.02.2011 tarihli ek bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın sadece birinci, ikinci ve üçüncü katlarının esas alındığı zemin kattaki 1/2 paya ilişkin muhdesat oranlaması yapılmadığı görülmüştür.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan 18.02.2011 tarihli ek bilirkişi raporundan sonra 18.09.2013 tarihinde kesinleşen muhdesatın aidiyetine ilişkin karardaki tespitlere göre muhdesat yönünden yeniden rapor alınarak oran kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.