Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3793 E. 2014/5408 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3793
KARAR NO : 2014/5408
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2010/442-2013/263

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.06.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın değişik kabulüne dair verilen 11.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı D.. P.. vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava önalım hakkı nedeniyle ve bedelde muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalının dava sırasında vefat etmesi üzerine mirasçıları davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın değişik kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacı D.. P.. vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davacı 03.02.2010 tarihinde paydaşlardan M..T.. ve Ö.. T.. tarafından davalıya satılan 1259/1600 pay nedeniyle önalım hakkını kullanmış olup yargılama sırasında davalının vefatı nedeniyle mirasçıları adına satış ve intikal suretiyle pay tescili yapılmıştır. O halde bilirkişi vasıtası ile davanın konusu olan ve davalı “İbili oğlu H.. T..” mirasçılarına yargılama aşamasında ölümü nedeniyle intikal eden önalım davasının konusu paylarının hesaplattırılması ve bu payların iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yargılama aşamasındaki intikaller ve son tapu kaydı dikkate alınmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı 03.02.2010 tarihli ve 1114 yevmiye numaralı resmi senette gösterilen 664.200 TL satış bedelinin muvazaalı olduğunu gerçek satış bedelinin 394.000 TL olması gerektiğini iddia etmiş ancak dosya kapsamına göre bu iddiasını ispatlayamamış, resmi senette gösterilen bedeli depo etmek suretiyle önalım hakkını kullanmıştır. Bu durumda davacı yararına 394.000 TL bedel üzerinden, davalılar yararına ise bu bedel ile kabul edilen bedel arasındaki fark olan 270.200 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki taraf yararına fazla ve AAÜT’ne uygun olmayacak şekilde indirim yapılarak vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; hakim uyuşmazlığı çözmek ve yargılamayı sonlandırmak için bir irade açıklar. Nihai karar veren hakim davada ileri sürülen talep hakkında son bir karar vermekte uyuşmazlığı usul yada esas bakımından sonuçlandıracak bir irade açıklamaktadır. Bu talebin kabulü reddi veya kısmen kabulü, kısmen reddi şeklinde olabilir. Somut olayda mahkemece “değişik kabul” şeklinde hüküm kurulması 6100 sayılı HMK’da düzenlenen davayı esastan sonuçlandıran karar türlerine uygun değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.