YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3629
KARAR NO : 2014/7514
KARAR TARİHİ : 05.06.2014
MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2013
NUMARASI : 2011/334-2013/590
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olayda; dava konusu .. parsel sayılı taşınmaz, Ömer oğlu M.. Ç.. adına tapuda kayıtlı olup, Ceyhan 2 Noterliği’nin 12.07.1966 günlü ve 3071 yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesi ile A.. Ç.., murisi D.. M.. Ç..tan intikal eden payı M.. E..’a satmayı vaadetmiştir. Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.06.2013 günlü ve 2013/385-512K.sayılı kararı ile Ömer oğlu D.. Ç..’ın 01.01.1962 tarihinde ölümü ile geriye kızı H.. A.. mirasçıları Fatma, Medine, Yüksel ve D.. A..ın kaldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut nüfus kaydı ve veraset ilamlarının incelenmesinden satış vaadine konu edilen .. parsel sayılı taşınmazın tapuda Ömer oğlu M.. Ç.. adına kayıtlı olduğu, satış vaadi sözleşmesinde murisin D.. M.. Ç.. olarak belirtildiği, nüfus kaydında ise Ömer oğlu D.. Çağdaş olduğu, D..Ç..’ın ölümü ile taşınmazın satış vaadinde bulunan A..Ç.. ve H.. A..’a kaldığı, A.. Çağdaş’ın da ölümü ile H.. A..’a intikal ettiği, H.. A..’ın da ölümü ile çocukları F.., M.., Y.. ve D.. A..a kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/78 E. ile açılan dava sonucunun beklenmesinin talep edildiği gözetilerek öncelikle tapu kaydındaki malikin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,05.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.