Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3288 E. 2014/4631 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3288
KARAR NO : 2014/4631
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 01/12/2011
NUMARASI : 2008/274-2011/1205

Davacılar M.. B..ve N.. E.. vekili tarafından davalılar aleyhine 07.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, diğer davacılar vekilleri tarafından davalılar aleyhine 19.10.2007, 13.12.2007, 16.02.2008, 11.03.2008, 06.02.2008, 04.04.2008 ve 21.04.2008 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacılar M… B..i ve N… E..ın tazminat taleplerinin kabulüne, diğer davacıların davalarının ise reddine dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R _
Davacı M.. E.. K.. ve birleştirilen davaların davacıları; davalı arsa sahipleri M.. T..E.. ve diğerleri ile yüklenici davalı E…İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında düzenlenen 07.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu 5808 ada 17 sayılı parseldeki yükleniciye düşen bağımsız bölümleri ayrı ayrı sözleşmelerle satın aldıklarını bildirerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar, davacılardan M..B.. ile N.. E.. ikinci kademede tazminat da talep etmiştir.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı yüklenici E.. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye düşen dava konusu bağımsız bölümlerin davalı yüklenici tarafından davacılara haricen satılarak bedellerinin tahsil edildiğini, davalı arsa sahiplerinin davaya konu bağımsız bölümleri davalı yükleniciden onay almadan muvazaalı şekilde davalı K.. G..’na tapuda devrettiklerini bildirmiştir.
Davalı K.. G…, davaya konu bağımsız bölümleri (meskenleri) tapu kaydına güvenerek davacılara haricen satılmasından önce tapuda satın aldığını, harici satış sözleşmelerinin geçerli olmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı arsa maliklerinden M..T.. E..ışık, davaya konu bağımsız bölümlerin (meskenlerin) yüklenici E.. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. düştüğünü, arsa sahiplerinin satış işleminde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını, arsa sahiplerini ilgilendiren bir husus olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı arsa malikleri ise yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, davacılar M.. B.. ve N.. E..’ın tazminat taleplerinin kabulüne, 160.000’er TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı E..İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den tahsili ile davacılar M.. B..ve N.. E..a ödenmesine, diğer davacıların davalarının ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacılar M.. E.. K.. A.M.., A… Türk, U.. K.., S.. Ö.. M… S.., G.. K.., U..Ç.. A..Limon ve Y.. Limon, A.. C.. mirasçıları N… C..ve diğerleri vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacılar M.. B..i ve N..E..vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, davacılar M..B.. ve N.. E.. dava konusu 5808 ada 17 sayılı parseldeki . Blok . ve A. Blok.. no’lu bağımsız bölümleri (meskenleri) bila tarihli harici satış sözleşmeleri ile davalı K.. Limited Şirketinden satın alarak zilyet olmuş, 30.02.2002 ve 08.03.2002 tarihli tahsilat makbuzları ile ilk taksit ödemelerini yapmışlardır.
Yüklenicinin şahsi hakkını alacağın devri sözleşmeleri ile davacılara devretmesinden önceki bir tarihte davalı Kasım Garipoğlu’nun dava konusu bağımsız bölümlerin maliki olduğu anlaşıldığından davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak davacılar M.. B..ve N.. E..’ın ikinci kademedeki tazminat istemleri yönünden ise dava konusu bağımsız bölümlerin davalı K…Limited Şirketi tarafından davacılara haricen satılması ve satışın davalı yüklenici E.. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından kabul edilmesi nedeniyle satış bedelinden davalı şirketler müştereken ve müteselsilen sorumludur. Mahkemece davacılar M..B..ve N.. E..’ın ikinci kademedeki tazminat taleplerinden davalılar K.. Limited Şirketi ile E.
İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenle davacılar M.. E.. K.., A.. M.. A..Türk, U.. K., S.. Ö.., M..S.. G..l K.. U.. Ç…A.. L.. ve Y.. L.., A.. C.. mirasçıları N..un ve diğerleri vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle davacılar M… B..i ve N.. E… vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacılar M… B..i ve N.. E..’ın peşin yatırdığı temyiz harcının istek halinde kendilerine iadesine, 07.04.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
Davacılar ayrı ayrı açtıkları ve birleştirilerek görülen davalarda; dava konusu ettikleri bağımsız bölümleri davalı yükleniciden satın aldıklarını, bedelini ödediklerini ileri sürerek tescil talebinde bulunmuşlar, davacılardan M.. B.. ve N.. E.. tescil istemlerinin kabul edilmemesi halinde ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemece; tüm davacıların tescil istemleri reddedilmiş ve ikinci kademede tazminat talep eden davacılar N.. E.. ve M.. B..i yönünden tazminata hükmedilmiştir.
Hükmü, tüm davacılar tescil istemi yönünden ve ayrıca davacılardan M.. B.. ve N…E.. tazminat yönünden de temyiz etmişlerdir.
Dava konusu edilen bağımsız bölümler, arsa sahiplerince 26.02.1998 tarihinde davalı K.. G..’na tapudan devredilmiştir.
Bir kısım arsa malikleri cevap dilekçelerinde, dava konusu bağımsız bölümlerin (meskenlerin) yüklenici şirkete ait olduğunu ve yüklenici tarafından davacılara satıldığını, dava konusu edilen bağımsız bölümlerle ilgileri olmadığını belirtmişlerdir.
Dava konusu bağımsız bölümler arsa sahipleri tarafından 26.02.1998 tarihinde davalı K..G..na tapu da devredildiğinden, bu davalının iyiniyetli kayıt maliki olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğmasına engel olacak bir hususun, hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen bu kural, TMK’nın 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamalayıcı madde niteliğindeki madde 1024’te “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunun bilen veya bilmesi gereken kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Öte yandan, kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığının tespitinde TMK’nın 3. maddesindeki karine ve bu konudaki 14.02.1951 tarihli 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen gerekçeden de yararlanılması gerekir.
Dosya da mevcut tüm deliller incelendiğinde; K.. G..’nun 26.02.1998 tarihinde yüklenici şirkete ait toplam 29 adet daireyi aynı anda satın aldığı ve dava konusu edilen taşınmazlarla ilgili olarak dava tarihlerine kadar davacılara herhangi bir uyarıda bulunmadığı, dava açarak muaraza yaratılmadığı gibi kendisine ait olduğu iddia edilen bağımsız bölümlerde Dairemizde daha önce incelenen emsal dosyalarından da anlaşılacağı üzere 2000 ve devamı yıllardan beri davacıların ne sıfatta zilyetliklerinde bulundurduklarınında açıklığa kavuşturulmadığı ve herhangi bir kira talep edilmediği gözetilerek davalı K.. G..u TMK’nın 3. maddesindeki iyiniyet karinesine dayanamaz.
Açıklanan nedenlerle; davalı .. G.’nun iyiniyetli olmadığı aksine tapu da yapılan devir işleminin muvazaalı olduğu sonucuna varılmakla tüm davacıların tapu iptali ve tescile ilişkin istemlerinin kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle tescil istemlerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekir görüşüyle sayın çoğunluğun tescil isteminin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine, hükme bağlanan tazminat yönünden yapılan bozma görüşüne katılmıyorum.