YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/327
KARAR NO : 2014/3302
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/462-2013/465
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar S.. Ö.. ve F.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın paydaşlarından F.. A..’a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye “Kömürcükadı Köyü, Numara 36, Mustafakemalpaşa-Bursa” adresinde, aynı çatı altında oturan ve aynı zamanda bu davada davalı olan S.. A.. imzasına tebliğ edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesine uyarınca kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz. Bu sebeple tebligatın usulsüz olduğu, anılan kişinin yargılamaya katılmadığı, dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilerek yargılamaya devam edildiği anlaşıldığından, dava dilekçesinin anılan kişiye usulüne uygun olarak tebliği ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, hüküm sonucunda satış bedelinden alınması gereken karar ve ilam harcının ne oranda kimden tahsil edileceğinin gösterilmemesi ve davacı lehine hükmolunan vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği halde davalılardan payları oranında alınacağının ve davacı payının kendi üzerinde bırakılacağının belirtilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 11.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.