YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3257
KARAR NO : 2014/6135
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2012/485-2013/251
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan M.. E.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılardan Hazine davaya karşı savunmada bulunmamış, diğer davalı M.. E.. aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan M.. E.., aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesinin mümkün olduğu ve muhdesatın kendisine ait olduğunu davacı da kabul etmiş olmasına rağmen bu durum dikkate alınarak karar verilmediği gerekçesi ile temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalılardan M.. E..’in aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davacı dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunu iddia ettiğine göre, davacıya HMK’nın 165. maddesi uyarınca görevli mahkemede muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere uygun bir süre verilerek, verilen süre içinde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi ve bu sonuca göre karar verilmesi, aksi halde muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. E..’in diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.