Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3213 E. 2014/6393 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3213
KARAR NO : 2014/6393
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

MAHKEMESİ : Kaman Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2012/230-2013/412

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi birleştirilen davada davacılar tarafından davalılar aleyhine 11.06.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. S.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava ve birleştirilen dava ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı A.. S.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davalı K.. B.. vekili 23.01.2013 tarihli oturumda muhdesat üzerinde mülkiyet iddiası bulunmadığını beyan etmiştir. Bu durum karşısında muhdesat üzerinde hak sahibi oldukları anlaşılan şahıslar lehine muhdesatlara isabet eden payın oran kurulmak suretiyle satış bedelinden ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.