Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3209 E. 2014/6385 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3209
KARAR NO : 2014/6385
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

MAHKEMESİ : Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2013
NUMARASI : 2011/1372-2013/503

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar L.. H.. vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar L.. H.. vd. vekili ile Ş.. Ş.. vd. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; davalılar L.. H.. vd. vekili seralarla ilgili muhdesat iddiasında bulunmuş ise de mahkemece tarafların bu hususta ittifak edip etmedikleri üzerinde durulmamış ittifak etmiyorlarsa bu konuda ilgililere dava açmak üzere süre verilmemiştir. Ayrıca davalılar Ş.. Ş.. vd. vekilinin temyiz dilekçesine ekli fen bilirkişisi raporunda 969 sayılı parsel içerisinde bulunduğu belirtilen ev ve seralar da bilirkişi raporunda gösterilmemiş bu konudaki muhdesat iddiaları değerlendirilmemiştir. Öte yandan dava konusu 247 ve 969 parsel sayılı taşınmazların bedelinin ne şekilde paylaştırılacağı da açık bir şekilde gösterilmemiştir. Gerekçeli kararda geçen B harfi ile gösterilen binanın hangi taşınmaz içerisinde kaldığı bu taşınmaza ne kadar oran isabet ettiği yüzde olarak belirtilmemiştir. Bu durum infazda tereddüte yol açacağından yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.