Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3043 E. 2014/7140 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3043
KARAR NO : 2014/7140
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/116-2013/470

Davacı tarafından, davalı aleyhine 05/09/2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. H.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı H.. H.. vekili, geçit isteğinin en uygun komşuya yöneltilmesi ve geçit eninin 2,5-3m olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 18.. ada 3.. parsel sayılı taşınmaz lehine, 183 ada 30 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı H.. H.. vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olayda, hüküm sonucunda 1.. ada 3.. parsel sayılı taşınmaz lehine 183 ada 30 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit tesisine karar verilmiş ise de hangi güzergahtan geçit tesis edildiği, tesis edilen geçitin eni, alanı fen bilirkişi raporuna atıf yapılarak infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir. Ayrıca, davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalıdan tahsiline karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak ve hüküm sonucunda bilirkişi raporuna atıf yapılarak kabul edilen güzergah ile geçitin eni ve alanı gösterilerek hüküm kurulması ve yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıkanan nedenlerle davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.