YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3025
KARAR NO : 2014/7088
KARAR TARİHİ : 28.05.2014
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2010/669-2013/816
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davacı D.. K.. vekili tarafından davalı M.. S.. aleyhine 15.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan inceleme sonunda; asıl davanın reddine ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline ilişkin birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 05.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl dava davacısı birleştirilen dava davalısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Asıl dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil birleştirilen dava ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescile ilişkin asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, asıl dava davacısı birleştirilen dava davalısı M.. S.. vekili temyiz etmiştir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.2.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı)
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.
Açılan davada bakım alacaklısı mirasçılarının, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği savunması, sözleşmenin bakım borcu yerine getirilmediği iddiasıyla feshini isteme hakkı bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan dinlenmez.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; ölünceye kadar bakım alacaklısının, bakım borçlusunun ikinci eşi olması tek başına sözleşmenin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla düzenlendiğinin kabulü için yeterli değildir. Dosya kapsamına, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre bakım alacaklısının bazı hastalıkları bulunduğu yaşı nedeniyle de bakıma ihtiyacı olduğu, ölünceye kadar bakım akti ile asıl dava davacısı M.. S..’ya temlik edilen taşınmazlar dışında başkaca taşınmazlarının da mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca sözleşmenin düzenlendiği 23.05.2003 tarihinden ölümü tarihine kadar asıl davanın davacısı M.. S.. tarafından murisi Z.. S..’ya bakıldığı, bakım alacaklısının sağlığında bakılmadığını iddia etmediği gibi sözleşmenin iptali konusunda dava da açmadığı gözetilerek asıl davanın kabulüne ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.