YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3022
KARAR NO : 2014/7022
KARAR TARİHİ : 27.05.2014
MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2012/721-2013/597
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde dava konusu payın davalı tarafından satın alındığından söz ederek bedelde muvazaa iddiasıyla önalım hakkını kullanmıştır. Dosyaya getirilen resmi senette ve tapu kayıtlarında işlemin trampa olduğu yazılı olup davacı vekili 31.01.2013 tarihli dilekçesinde tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu beyan etmiştir. Davacı gerek dava dilekçesinde, gerek 31.01.2013 tarihli dilekçesinde satış işlemi nedeniyle önalım hakkını kullanmak istediğinden iddianın genişletilmesi söz konusu değildir. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Davacının işlemde ve
bedelde muvazaa iddialarına ilişkin delilleri ve varsa davalının karşı delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.