Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/3016 E. 2014/7139 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3016
KARAR NO : 2014/7139
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/668-2013/806

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/11/2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14/11/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, 59 parsel sayılı taşınmaz üzerine ruhsat aldıklarını bina inşa edeceklerini, davacının 59 parsel sayılı taşınmaza tecavüz ettiğini, 21 parsel sayılı taşınmazın geçit tesisi için daha uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olayda, mahkemece davacının geçit yoksunluğu ve geçit yetersizliği sebebine dayalı olarak davalıların parselinden yol istemesi için haklı sebebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosya içerisindeki pafta örneğine göre davacı adına kayıtlı 22 parsel sayılı taşınmazın zeminde yol olarak kullanılan alana cephesi nokta şeklinde gözükmektedir. Bu nokta şeklindeki bağlantının yola giriş ve çıkışı sağlayacak genişlikte olmadığı açık olduğundan davacı adına kayıtlı taşınmaz nispi geçit ihtiyacı içinde bulunmaktadır. Davacı adına kayıtlı taşınmazın nispi geçit ihtiyacını karşılayacak şekilde yola cepheli olan kısım genişletilmek ve davacıya ait kümes kaldırılmak suretiyle Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri gözetilerek davacının taşınmazının yola çıkışını sağlayacak genişlikte geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıkanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 29.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.