Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2939 E. 2014/4595 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2939
KARAR NO : 2014/4595
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2012/444-2013/947

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 30.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.. B.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 18 adet taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Davalılar M.. B.. ve S.. B.., taşınmazlarda rızai taksim yaptıklarını, bütün paydaşların kendilerine düşen yeri kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,.. parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer taşınmazlar yönünden satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı M.. B.. temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;
“Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;
“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı… maddesi gereğince de;
“Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Somut olaya gelince, dava konusu ve satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilen taşınmazların kısa kararda “taraflar arasında” satışına karar verilmiş iken gerekçeli kararda “taraflar arasında” ibaresi çıkarılarak çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur. Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, davacılar vekili ..ada.. parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davadan feragat ettiği halde bu taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.