Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2917 E. 2014/6854 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2917
KARAR NO : 2014/6854
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/476-2013/368

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.12.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, TMK’nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacılara ait 2274, 2275 ve 2278 parsel sayılı taşınmazlar lehine davalılara ait 2276 parsel sayılı taşınmazdan Y10 harf ve rakamla gösterilen yerlerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir.
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
TMK’nın 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk
hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjetif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda, davacıların 2274, 2275 ve 2278 parsel sayılı taşınmazlarının yola cephesi bulunmadığından mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar adına tapuda kayıtlı bu taşınmazlar yararına geçit hakkı kurulması talep edildiğine göre 2278 parsel sayılı taşınmaz lehine 2275 parsel sayılı taşınmazın Y7, 2274 parsel sayılı taşınmazın Y6, Y5 ve 2276 parsel sayılı taşınmazın Y10 ile gösterilen kısımları üzerinden, 2275 parsel sayılı taşınmaz lehine 2274 parsel sayılı taşınmazın Y6, Y5 ve 2276 parsel sayılı taşınmazın Y10 harf ve rakamlar üzerinden, 2274 parsel sayılı taşınmaz lehine de 2276 parsel sayılı taşınmazın Y10 harf ve rakamı ile gösterilen kısmından ayrı ayrı geçit hakkı kurularak aleyhine geçit kurulan taşınmazların malikleri lehine ayrı ayrı geçit bedeli hükmedilmesi gerekirken kesintisizlik ilkesine aykırı olarak sadece 2274 parsel sayılı taşınmazın kullanabileceği 2276 parsel sayılı taşınmazın Y10 ile gösterilen kısmı üzerinden geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.