Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2829 E. 2014/6987 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2829
KARAR NO : 2014/6987
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : Erzin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2011/13-2013/442

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.01.2010 ve 17.05.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi ve davaların birleştirilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava ve birleştirilen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davalı M.. Ö.. vekili, dava konusu taşınmazla müvekkilinin gerek mülkiyet gerekse komşuluk anlamında herhangi bir bağlantısı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı A.. Ö.. vekili, elatmanın önlenmesi davasının reddini, savunma yoluyla dava konusu taşınmazda müvekkiline ait zeytin ağaçlarının değerinin arz bedelinden yüksek olduğunu ve müvekkilinin iyiniyetli olup dikilen ağaçların sökülmesi halinde fahiş zarara neden olacağından TMK’nın 725. maddesi gereğince taşkın kısmın müvekkili adına tescilini istemiştir.
Yargılama aşamasında davalılardan A.. Ö.. 23.06.2011 tarihinde vefat ettiğinden mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, olayda temliken tescil şartlarının mevcut olmadığı ve müdahaleyi gerçekleştiren davalı Muhammet’in bunu annesi Ayşe adına yaptığı gerekçesiyle asıl dava ve birleştirilen davanın kabulüne ve ağaçların kal’ine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili ve birleştirilen dosyanın davalıları vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ve birleştirilen dosyanın davalıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Elatma haksız bir eylem olup, TMK’nın 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin 6100 sayılı HMK’nın 50. (1086 sayılı HUMK.’nın 38.) maddesi hükmü uyarınca eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Somut olayda dosya kapsamına ve toplanan delillere göre elatılan yerlere ağaçları annesi A.. Ö.. adına davalı M.. Ö..’in diktiği sabittir. Yargılama sırasında davalı A.. Ö..’ın vefatı ile onun tarafından vaki haksız fiil niteliğindeki elatmanın sona erdiğinin kabulü gerektiği gibi davacılar tarafından diğer davalı M.. Ö.. dışındaki mirasçıların murislerine teban elattıkları ileri sürülmediğine göre adı geçenlerin haksız eylemleri var ise ayrı bir davanın konusunu oluşturacağı da açıktır.
Hal böyle olunca, yargılama devam ederken davalı A.. Ö..’ın ölmesi nedeniyle birleştirilen dava konusuz kalmış olduğundan “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya dahil edilen mirasçılar üzerine bırakılması gerekir.
Ayrıca, elatmanın önlenmesi ve kal istekli dava ve birleştirilen davada, davalı Muhammet’in davalı Ayşe adına hareket ettiği, elatmayı gerçekleştiren her iki dava arkadaşının müdahale ettiği bölümlerin aynı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalı Muhammet ile davaya dahil edilen mirasçıların müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken ayrı ayrı hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilerinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.