YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2813
KARAR NO : 2014/7006
KARAR TARİHİ : 27.05.2014
MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/518-2013/256
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal istemi yönünden istemin kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 22.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, 20.. ada 2.. parsel sayılı taşınmazda oturduğunu, davalının komşu 2.. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evinin çatısına yağan yağmur ve kar sularını taşıyan oluğun yönü ve davalının evinin temelini nem ve rutubetten korumak için döktürdüğü perde betonun eğimi nedeni ile yağmur ve kar sularının evine doğru aktığını, duvarının zarar gördüğünü, davalının komşuluk hukukuna aykırı eylemlerinin önlenmesi ile davalının döktürdüğü perde betonun ve çatı oluğunun kal’ini ve zararın tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının çatı oluğundan akan yağmur ve kar suyuna yönelik davalı tedbir aldığından, istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istem yönünden ise zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmadığından istemin reddine, davalının evinin duvarının her ne kadar arazinin doğal eğimi nedeni ile zarar gördüğü anlaşılmış olsa da, davalının bununla ilgili önlemleri almak zorunda olduğu anlaşıldığından evin duvarının zarar görmesini engellemek amacı alınacak tedbirlerin ve duvarda meydana gelen zarar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Somut olayda; Dosyada bulunan 28.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait evde 300,00 TL zarar oluştuğu, bu zararın davalının bahçesine yağan yağmur ve kar sularının arazinin doğal eğiminden dolayı davacının evine doğru akmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Hal böyle iken mahkemece, infazda tereddüt yaratacak şekilde kendi içinde çelişki barındıran hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, hüküm sonucunun birinci bendinde davacının evinin duvarının davalının evinin çatı oluğundan akan yağmur ve kar suyu nedeni ile nem ve rutubete maruz kaldığı, ancak bu durum davalı tarafça giderildiğinden bu istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ikinci bentte davacının evinin duvarının davalının evinin temelini sağlamlaştırmak amacı ile döktürdüğü perde beton nedeni ile değil arazinin doğal eğimi nedeni ile zarar gördüğünden bahisle bu istem yönünden davanın reddine, üçüncü bentte ise davacının evinin duvarının arazinin doğal eğimi nedeni ile akan sulardan zarar görmekte olduğu hususu belirtilmekle birlikte bu zararın önlenmesi yükümlülüğü davalıya yüklenilerek alınacak tedbirlerin ve davacının evinin gördüğü zarar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda davacının zararı ile davalının eylemi arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek infazda tereddüte yol açmayacak şekilde çelişki içermeyen bir hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.