Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2806 E. 2014/7135 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2806
KARAR NO : 2014/7135
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Aralık Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/87-2013/92

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/05/2007 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, mecra hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı T.. G.. ile Maliye Hazinesi yönünden kabulüne dair verilen 30/05/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı T.. G.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yola elatmanın önlenmesi ve Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “zorunlu su irtifakı” kurulması istemlerine ilişkindir.
Davalılardan T.. G.., davacının taşınmazı her ne kadar kendi taşınmazına komşu olsa da davacının taşınmazının güneyinde yer alan DSİ’ye ait başka bir kanaldan sulayabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalı T.. G.. ve Maliye Hazinesi yönünden kabulüne, 10.. parsel sayılı taşınmaz lehine 14.. parsel sayılı taşınmazdan ve yoldan mecra irtifakı tesis edilmesine, davalı T.. G..’in yola elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hükmü davalı T.. G.. temyiz etmiştir.
Dairemizin 04.05.2011 tarihli 2011/4431 Esas, 2011/6046 Karar sayılı ilamı ile “davacının 10.. parselinin mecra hakkı ihtiyacı içinde olup olmadığını bilirkişiye incelettirilerek, böyle bir ihtiyacı varsa su yolu mecrasına yolun dışında başka alternatifler de arayarak, ihtiyacın nasıl karşılanacağı bilirkişiye tespit ettirilerek sonucuna göre hüküm kurulması” gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın davalı T.. G.. ve Hazine yönünden kabulüne, 10.. parsel sayılı taşınmaz lehine 14.. parsel sayılı taşınmaz üzerinde 15 m2 lik alan üzerinde ve kadim yoldan beton borularla yolun altından zorunlu su irtifakı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı T.. G.. vekili ile Hazine temsilcisi temyiz etmişlerdir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Genel yollar kamu malı niteliğinde olduğundan genel yol niteliğindeki bir yerden mecra irtifakı tesisine olanak bulunmadığından paftasında yol olarak gösterilen yerden beton borularla yolun altından dahi olsa mecra irtifakı tesisi doğru görülmemiştir. Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri gereğince; zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ilişkin istemlerde, isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını kendi içinde (örneğin sondaj kuyusu vurulmak suretiyle) karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, taşınmazın suya ihtiyaç duyup duymadığının da duraksamasız belirlenmesi, belirtildiği gibi su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşırı zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının tespiti hususları üzerinde değerlendirme yapılması gerekirken mahkemece bütün bu yönler üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle, davacının taşınmazı yönünden mecra irtifakı tesisinin zaruri olup olmadığı yukarıda yapılan değerlendirmelere göre bilirkişilere açıklattırılmalı, zaruri olduğunun anlaşılması halinde diğer alternatifler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan su yolu mecrasının bağlandığı taşınmazın DSİ idaresine ait olduğu anlaşıldığından davacının su almasına idare tarafından izin verilip verilmediği de ilgili merciden sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, davacının dava dilekçesinde yola elatmanın önlenmesi talebi olduğu halde kararda bu talep hakkında hüküm kurulmaması da yerinde değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.