Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2718 E. 2014/6764 K. 23.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2718
KARAR NO : 2014/6764
KARAR TARİHİ : 23.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2009/27-2013/200

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2013 gününde verilen dilekçe ile mezar yerine elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu bakımından reddine dair verilen 25.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, belediye tarafından tahsis edilen mezar yerine başkasının gömüldüğü iddiasına dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve mezar yerinin iadesi isteğine ilişkindir.
Davacı, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda boş bir mezar yeri satın aldığını, bu mezar yerine dedesinin defnedildiğini ancak daha sonra aynı yere davalının eşinin defnedildiğini ileri sürerek satın alınan mezar yerinin tespiti ile işgalin ve elatmanın önlenmesine, üzerine yapılan inşaatın yıkılarak enkazının kaldırılmasına, sonradan defnedilen kişinin çıkartılmasına, dedesinin naaşının akıbetinin bulunmasına ve önceki yerine iade edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Belediye vekili, dava konusu mezar yerinin iki tarafındaki mezar yeri sahipleri tarafından işgal edilmiş olabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı F.. İ.., Zincirlikuyu mezarlığında satın aldığı mezar yerine eşinin defnedildiğini, davacının mezar yeri ile ilgisinin olmadığını, hata var ise de kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı Belediyenin yaptığı defin hizmetini gereği gibi ifa etmediği için gerçekleşen dava konusu işlemde hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir.
Yargı yetkisinin ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiş olup yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar verileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut değildir.
Somut olayda, davacı tarafından, davalı Belediye tarafından tahsis edilen mezar yerine elatmanın önlenmesi, kal ve mezar yerinin iadesi istemiyle Belediye ve işgal ettiğini iade ettiği üçüncü kişiye karşı açılan dava idari nitelikte bir dava olmadığından bu tür uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekir.
Mahkemece, tarafların delilleri değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi ğerekirken idari yargının görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 23.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.