YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2603
KARAR NO : 2014/6354
KARAR TARİHİ : 14.05.2014
MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/175-2013/448
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, 3129 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazının bitişiğinde davalı Ö.. T..’a ait evin olduğunu, davalının pencere açılmaması gereken duvardan pencere açtığını, ayrıca yaptığı inşaatın birinci kat tabla betonunu arsasına tecavüz edecek şekilde uzattığını, davalının tecavüzünün men’ine, imara aykırı açılan pencerenin kapatılmasına ve beton tablanın yıkılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, pencerelerin kapatılması yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davaya konu olayda davacı davalının kendi taşınmazı üzerine ruhsatsız yani imara aykırı olarak yaptığı pencerenin taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir.
Davalının kendi taşınmazına yaptığı pencerenin salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülerek, TMK’nın 737. maddesi uyarınca kapatılarak eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur.
Diğer yandan davalının söz konusu pencereyi ışık, hava almak amacıyla değil de kendisine hiçbir faydası olmayan, doğrudan aile mahremiyetini gözetlemek için imara aykırı olarak açtığının belirlenmesi halinde davanın kabulüne karar verilebilir. O halde mahkemece, davalının açtığı pencerenin davacıya zarar verip vermediği, vermiş ise somut zararın ve varsa alınması gereken önlemlerin neler olduğunun uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.