YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2323
KARAR NO : 2014/6367
KARAR TARİHİ : 14.05.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/09/2013
NUMARASI : 2013/162-2013/10
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.01.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, üzerinde lehine şerh bulunan tapuda Hazine adına kayıtlı 1 ve 7 parsel sayılı taşınmazların zilyedi ve muhdesatların maliki olduğunu, davalıdan borç para aldığını ve borcunu ödeyene kadar kullanmak üzere taşınmazlardaki zilyetliğini harici sözleşme ile davalıya devrettiğini ancak borcunun büyük bir bölümünü ödediğini, kalan kısmı da ödeyip taşınmazları teslim almak istediğinde davalının taşınmazları sahiplenerek teslim etmediğini belirterek kalan borcunu ödemek kaydıyla elatmanın önlenmesini, davalının taşınmazlardan tahliyesini istemiştir.
Davalı, taşınmazları harici sözleşme ile satın aldığını ve zilyetliğini de devraldığını, davanın reddini savunmuştur.
Davacı 200 000 TL değer göstererek dava açmış, yargılama sırasında davasını ıslah etmiş; 01.05.2003 ve 01.09.2000 tarihli harici satış sözleşmelerinin şekle aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunun tespitini ve davalının müdahalesinin menini istemiştir.
Mahkemece mahallinde keşif yapılmış ve taşınmazların değeri tespit edilmiştir. Davacı vekili noksan harcın tamamlanması için süre istemiş, mahkemece davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilmiş ve bu süre içinde davacı tarafından harç tamamlanmamıştır. Bunun üzerine davalı vekili harcı tamamlamak üzere süre talep etmiş ancak mahkemece davalı tarafın istemi değerlendirilmeden dava şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Harçlar Kanunu 30. maddesi gereğince muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Yine 32. maddesi gereğince yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunur.
Somut olayda davacının, keşifte belirlenen değer üzerinden peşin karar ve ilam harcını kesin sürede yatırmadığı anlaşılmıştır. Davalı yatırmak için süre talep etmiş ancak davalıya eksik harcın tamamlanması için süre verilmeden dava şartının yerine getirilmediğinden söz edilerek davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece davalı tarafa noksan harcı tamamlamak üzere süre verilmesi, harç yatırıldığı takdirde işin esasının incelenmesi, yatırılmadığı takdirde davanın reddi gerekirken yasanın açık hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.