YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2273
KARAR NO : 2014/6049
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2013
NUMARASI : 2013/73-2013/343
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi idari sınırın tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 20.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı Ç.. B.., kendi sınırları içinde bulunan meraya davalıların hayvan otlatmak suretiyle müdahalede bulunduklarını belirterek davalı köylerin meraya elatmalarının önlenmesini ve idari sınırın tespitini istemiştir.
Davalı köyler, savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan yargı yolu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesi gereğince medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı kanunun 51. maddesine göre de dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir.
4721 sayılı TMK’nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir.
06.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı “Ondört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 1. maddesinde;
1- “Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.”
2- “Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.”
3- “Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olacağı belirtilmiştir.
Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca da geçici 1. maddenin onüçüncü fıkrasının ilk mahalli idareler genel seçim tarihi olan 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği görülmektedir.
Somut olaya gelince; dava, meraya elatmanın önlenmesi ve idari sınırın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın sadece idari sınır tespiti olarak değerlendirilerek yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak davada gerek davacı Çağırgan Belde Belediyesi gerekse davalı Derinkuyu ve Gümüşdere köyleri 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen ilgili maddeleri uyarınca bağlı bulundukları Tavas ilçesi belediyesine katıldıkları ve tüzel kişiliklerinin son bulduğu, başka bir deyişle davada taraf ehliyetlerinin kalmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmiş ise de, davanın taraflarının tümünün tüzel kişilikleri son bulup dava ehliyetleri katıldıkları Tavas Belediyesinde birleşmiştir. Hal böyle olunca, Tavas Belediyesi mahalleleri arasındaki davanın, dava konusu meradan yararlanma hakkı sahibi Tavas Belediyesine bildirilmek suretiyle “davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenin katıldığı Tavas Belediyesine iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.