YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2210
KARAR NO : 2014/6019
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/540-2013/231
Davacılar vekili tarafından, davalı Maliye Hazinesi aleyhine 29/12/2011 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen İstanbul 11 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/333 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı K.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, 22.12.1984 tarihli 1/2856 sayılı tapu tahsis belgesine istinaden 2296 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 202 m2 lik kısmının davacıların murisi M. I. adına tahsis edildiğini, tahsis belgesine konu binanın 4282 ada 10,11 sayılı parsellerinin tamamına, 8,9 ve 12 sayılı parsellerin bir kısmına isabet ettiğini belirterek 4282 ada 10 ve 11 sayılı parsellerin tamamının, 4282 ada 8,9 ve 12 sayılı parsellerin ise tahsis belgesine konu binanın bulunduğu kısımlara isabet eden hisselerinin iptal edilerek davacılar adlarına tapuya tescilini talep etmiştir.
Birleştirilen dava ile , dava konusu 4282 ada 9 parsel sayılı taşınmazın maliki Kağıthane belediyesine dava yöneltilmiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların ticaret alanında kalması nedeniyle belediyeye devrinin uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı belediye vekili, davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 4282 ada 10,11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının tamamı ile 9 sayılı parselin 6/66 hissesi, 12 sayılı parselin 72/1136 hissesine ait tapu kaydının iptali ile mirasçıların veraset ilamındaki payları oranında davacılar adlarına tesciline, 8 sayılı parsele ilişkin ise davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili ile davalı K.. B.. vekili temyiz etmişlerdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; bu tür davalarda tahsise konu yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için diğer birtakım koşulların yanında kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 15.02.2012 tarihli, 29446 sayılı yazılarında dava konusu 4282 ada 9,10,11,12 parsel sayılı taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında ticaret alanında kaldığı belirtilmekte olup bu yazıya göre tahsise konu taşınmazın konut alanında kalmadığı anlaşıldığından davacılar adlarına tesciline karar verilmesi mümkün değildir. Bu sebeple, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.