YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2182
KARAR NO : 2014/4563
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : Bozkır Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2012/155-2013/183
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan E.. Y.. ve R.. B.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne … ada .. parsel sayılı 1 katlı kargir dükkan cinsli taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan E.. Y.. ve R.. B.. temyiz etmiştir.
Ortaklığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince, davaya konu .. ada .parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında paylı malik olan “H.. kızı A..” adı yazılı olduğu halde dosyada bulunan veraset ilamına göre bir kısım davalıların müşterek murisi “H.. kızı A.. Y..” olduğu anlaşılmaktadır. Yine paylı malik olan “H.. kızı A..” adı yazılı olduğu halde dosyada bulunan nüfus kaydına göre davalının isim ve soyadının “H.. kızı A.. K..” olduğu anlaşılmaktadır. Yine paylı malik olan “H..kızı H..” adı yazılı olduğu halde dosyada bulunan nüfus kaydına göre davalının isim ve soyadının “H.. kızı H.. Ç..” olduğu anlaşılmaktadır.
Bu isimlerin aynı kişiye ait olup olmadığı anlaşılamadığından mahkemece taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacıya tapu kaydında gerekli düzeltmeleri yaptırması, gerektiği takdirde tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine yönelik dava açması için yetki ve uygun süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden ve taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dava konusu taşınmaz hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinde kayıtlı olup tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken sadece tapu kaydındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmesi, ayrıca kısa kararda “satış bedeli üzerinden hesaplanacak % 011,38 oranındaki harcın taraflardan hisseleri oranında alınarak Hazineye gelir kaydına” şeklinde karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda bu hususun yazılmamış olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.