Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/2111 E. 2014/6997 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2111
KARAR NO : 2014/6997
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/400-2013/755

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; bir kısım parseller yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle, bir kısım parseller yönünden de dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı N.. Ş.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.05.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. Y.. Ö.. ile karşı taraftan davalı vekili Av. G.. M.. Ç.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, 2.. ada 1 ve 2 parseller yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, diğer parseller yönünden ise davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, dava konusu 21.. ada 1 ve 2 parseller, 21.. ada 1 ve 2 parseller, 21.. ada 2 parsel ve 22.. ada 2 parselde davalının 29.09.2011 tarihli resmi senet ile dava dışı bir kısım eski paydaşların paylarını satın aldığını belirterek 25.09.2013 tarihli açtığı dava ile önalım hakkını kullanmıştır.
Davalı ise savunmasında, dava konusu taşınmazların Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/118 Esas 2009/474 Karar sayılı 20.05.2009 tarihli ilamı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, kararın 11.05.2010 tarihinde kesinleştiğini, ortaklığın giderilmesi kararının kesinleşmesi ile davacının paydaş sıfatı kalmadığını, bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, kararın Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2011/11 Esas sayılı dosyasına konu olduğunu belirtmiştir.
Dosya kapsamından, mahkemece dava açıldıktan sonra satış memurluğundaki satış işlemine dayanak ihalenin durdurulmayıp, taşınmazların satışı sonrasında davalıya düşecek bedellerin bloke edilerek davalıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği ayrıca 07.12.2011 tarihli resmi senet ile davalının dava konusu tüm parsellerde Ümmü ve V.. B..’in paylarını da satın almış bulunduğu görülmektedir.
Satış memurluğunun 11.10.2013 tarihli yazısından ise, dava konusu parsellerden 2191 ada 1 parselin 1.006.000 TL bedelle dava dışı A.. Beton San. Tic. İnş. Şti’ne, 21.. ada 2 parselin 4.000.000 TL bedelle davalı B.. İ..’a, 2192 ada 2 parselin 450.000 TL bedelle dava dışı İ.. A..’a ve 2207 ada 2 parselin de 825.000 TL bedelle yine dava dışı A.. Beton San. Tic. İnş. Şti’ne yargılama sırasında 30.09.2013 tarihli açık arttırma neticesinde satıldığı, 09.10.2013 tarihinde satışların kesinleştiği, davalı B.. İ.. hissesine 21.. ada 1 parselde 106.408,58 TL, 21.. ada 2 parselde 47.455,63 TL, 2207 ada 2 parselde ise 87.217,06 TL düştüğü anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 2190 ada 1 ve 2 parseller yönünden davacının bu parsellerde davalıdan sonra 17.04.2013 tarihinde pay satın alarak malik olduğu ve kötüniyetli olduğu gerekçeleri ile dava şartı yokluğu nedeniyle istemin reddine karar verilmiş ise de, davacının davalıdan daha önce 06.11.2007 tarihinde paydaş olduğu, TMK’nın 732. maddesi uyarınca önalım hakkı bulunduğu gibi TMK’nın 733/3 maddesi uyarınca 29.09.2011 tarihinde yapılan pay satışları ile ilgili davacıya noter vasıtasıyla yapılmış bir bildirim olmadığı, davanın da 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasına ilişkin inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken önalım hakkına sahip davacının isteminin reddi doğru görülmemiştir.
Yargılama sırasında satış memurluğunca yapılan ihale sonucu satıldığı anlaşılan dava konusu diğer parsellere gelince;
Satış yolu ile ortaklığın giderilmesine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi ile ortaklık sona ermez. Paylı mülkiyetin sona ermesi TMK’nın 699. maddesinde belirtilmiş olup, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ilişkin ilam ile müşterek mülkiyetin sona erdiğini kabul etmek mümkün değildir. İlam infaz edilmedikçe, her paydaş paydaşlıktan doğan haklarını kullanabilir.
Hal böyle olunca, önalım davasına konu olup yargılama sırasında 30.09.2013 tarihli ihale suretiyle üç adedi dava dışı kişilere, bir adedi de davalıya satılan taşınmazlara yönelik olarak, HMK’nın 125. maddesi gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava tarihi itibariyle dava hakkı bulunan davacının bu parsellere yönelik davasının konusuz kaldığı gerekçesi ile istemin yazılı şekilde reddi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.