YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/211
KARAR NO : 2014/4302
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ :.1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, maliki olduğu 37 ve .. parsel sayılı taşınmazların genel yolla bağlantısı bulunmadığını, genel yol ile taşınmazları arasında davalı…’a ait b..; davalı Hazine’ye ait .. parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu ileri sürerek, davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı Hazine, davanın reddini istemiş, dahili davalı F…, b.. seçeneklerin bulunduğunu, kendi taşınmazından kurulacak geçit hakkının ekonomik olmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fen bilirkişi rapununun eki krokide (C) ile gösterilen .. ve (D) ile gösterilen .. parsel sayılı taşınmazlardan geçit kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait .. ve .. parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısı bulunmadığından mutlak geçit ihtiyacı içinde bulundukları açıktır….Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/1-5 sayılı kararı ile dava dışı 26 sayılı parsel yararına .. ve .. parsellerden geçit hakkı kurularak 52 sayılı parselin batı sınırında bulunan yola kesintisiz bağlantı sağlanmıştır. Hükme esas alınan 25.06.2013 günlü fen bilirkişi raporunun eki krokide, (C) ile gösterilen davacıya ait 37 ve (D) ile gösterilen bir kısım davalıların murisi İlyas’a ait 36 parsel sayılı taşınmazlardan kurulan geçit…Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1-5 sayılı kararı ile kurulan geçite bağlanmıştır. TMK’nın 744. maddesi uyarınca tesis edilecek geçit için öngörülen koşullar arasında, kurulacak geçitin bir genel yola bağlantısının sağlanması da bulunmaktadır. Ana yola erişimi olmayan bir geçitin yola ihtiyacı olan taşınmazın bu ihtiyacını giderdiğinden söz edilemez. Somut olayda, mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunan taşınmazların kesintisiz olarak genel bir yola bağlanmadığı görülmektedir. Bu itibarla mahkemece, davacının maliki olduğu taşınmazların kesintisiz biçimde genel yola bağlantısını sağlayan uygun seçenekler belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.