YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2
KARAR NO : 2014/4067
KARAR TARİHİ : 26.03.2014
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2011/451-2013/308
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile satış vaadine konu olan 3.. sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluştuğu belirtilen 10979 ada 3 parsel ve 10.. ada 1 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazın mahkemece yapılan keşiften sonra imar uygulamasına tabi tutulduğu ve 10.. ada .. parsel ve 10.. ada 1 sayılı parsellerin oluştuğu belirtilmiştir. Davalı vekili tarafından müvekkilinin paydaşı olduğu 344 sayılı parseldeki payının da davacı adına tesciline karar verilen imar parsellerine gittiği belirtildiği halde mahkemece bu savunma değerlendirilmemiştir. Bu sebeple mahkemece denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak satış vaadine konu 386 sayılı parseldeki davalının payının hangi parsellere ne oranda tedavül gördüğü belirlenmelidir.
Öte yandan tanık masrafları ve bir kısım tebligat giderleri davalı tarafından yapıldığı halde bu masraflar sanki davacı tarafından yapılmış gibi davalı aleyhine bu masraflara da hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/174 esas 2012/1146 karar sayılı ilamı ile T.. Ç..’na ait olduğu tespit edilen ve bu konuda uyuşmazlık bulunmayan yapıların değerinin dava konusu değere eklenerek davalı aleyhine fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.