Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/1968 E. 2014/6210 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1968
KARAR NO : 2014/6210
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2013/17-2013/259

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.01.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; dava konusuz kaldığından reddine dair verilen 27.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı H.. K.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.05.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. M.. K.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, davalı yüklenici ile diğer davalı ve dava dışı arsa malikleri arasında 02.04.2006 tarihinde Bursa 8. Noterliğinde düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan 9 parseldeki (I) blok 17 numaralı bağımsız bölümü, yükleniciyle adi yazılı olarak 12.07.2011 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesiyle 300.000 TL bedelle temlik aldığını, edimini yerine getirerek fiilen teslim aldığı taşınmazın tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya ödenen 300.000 TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı yüklenici yanıt vermemiş; arsa maliki davalı ise, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini ve taşınmaz satışı hakkında bilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının yargılama sırasında davacıya devredildiğinden davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede alacak istemlerine ilişkindir.
4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmazın mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa davanın tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev husus re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken davanın esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.