YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1939
KARAR NO : 2014/6026
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2012/76-2013/435
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2010 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK’nın 744. maddesi uyarınca mecra hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 1430 ve 1436 parsel sayılı taşınmazların davalının maliki olduğu 1437 parsel sayılı taşınmazın kenarından geçen su kanalından kadimden beri sulandığını, davalının su kanalına müdahalesi ile sulama hakkının engellendiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini, davalıya ait taşınmazdan su yolu mecra hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının parseli üzerinde davacı yararına irtifak hakkı tesis edilmiş bir sulama kanalı bulunmadığından davalının müdahalesinden bahsedilemeyeceği ayrıca davacının taşınmazlarının sulama ihtiyacının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 20.10.2011 günlü ve 2011/9235 Esas 12403 Karar sayılı ilamı ile bilirkişi raporlarına göre davacının paylı malik olduğu taşınmazların sulama ihtiyacı içinde bulunduğu anlaşıldığından Dairemizin sulama suyu mecra hakkı tesisine ilişkin ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak en az masrafı gerektiren güzergahtan kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde mecra tesisine karar verilmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak 1436 parsel sayılı taşınmazla ilgili davadan feragat edildiğinden bu parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 1430 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile, davacıya ait 1430 parsel sayılı taşınmaz lehine 0.30 metre genişliğinde 5.73 metre uzunluğunda 1.62 metrekarelik kısımda mecra irtifakı tesisine karar verilmiştir.
TMK’nın 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Somut olayda, dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre davacı, 9250 m2 yüzölçümlü tarla ve kargir ev vasıflı 1430 parsel sayılı taşınmazda davalı kardeşi H.. C.. ile birlikte 1/7’şer paylı maliktir. Davacı, 3300 m2 yüzölçümlü tarla vasıflı 1436 sayılı parselde ise dava dışı Hatice Seçim ile 1/2’şer paylı maliktir. Davacı, 1436 parsel sayılı taşınmaza ilişkin su yolu geçit hakkı isteminden vazgeçmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 11.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda 1430 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan yola paralel devam eden DSİ kanaletinden plastik boru ile alınan suyun yolun altından geçirilerek 1430 parsel sayılı taşınmazın sulanabileceği belirtilmiştir. Ancak, mecra hakkının bağlandığı taşınmazın DSİ idaresine ait olduğu anlaşıldığına göre davacının su almasına idare tarafından izin verilip verilmediği ilgili merciden sorulmamıştır. Bu durumda mahkemece, su yolu mecra hakkı tesis edilen DSİ idaresine ait kanaletten davacının su almasına izin verilip verilmediği sorularak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 08.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.