YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1795
KARAR NO : 2014/4593
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2013/224-2013/607
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, … ada . parsel sayılı taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davacının taşınmazı satın almak için doğrudan başvuru yapabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın paydaşlar arasında açık artırma suretiyle satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; davaya konu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde kayıt maliki olan davacıya ait muhdesat şerhi bulunmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi raporundaki oranlar nazara alınarak taşınmazın tüm değerinden muhdesata (binaya) isabet eden oranın davacıya, arza isabet eden oranın paydaşlara tapu kaydındaki hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- TMK’nın 699/son maddesi gereğince “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” Mahkemece, talep olmadığı halde ortaklığın paydaşlar arasında satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi yerinde değildir.
3- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Bu nedenle davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
4- Ayrıca Harçlar Yasasının 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğu halde bu hususun hüküm sonucunda belirtilmemesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda % 09 olarak gösterilmesi de doğru değildir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.