YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1782
KARAR NO : 2014/3453
KARAR TARİHİ : 14.03.2014
MAHKEMESİ : Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2005/554-2013/319
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/05/2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/04/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, H.. .. parsel sayılı taşınmazın aynen taksim suretiyle ortaklığının giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu .. parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 5647 ve 5649 parsel sayılı taşınmazların belediye encümeni tarafından onaylanan 04.10.2011 tarihli ifraz krokisinde belirlenen şekilde ortaklığının giderilmesine, ivaz bedeli olarak belirlenen 53.275,24 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm davalı tarafından, davacıya ödenmesine karar verilen ivaz bedeline kendisi tarafından yapılan muhdesatların değerlerinin de katılmasının doğru olmadığından bahisle temyiz edildiğinden temyiz incelemesi bu yönden yapılmıştır.
Somut olayda; dava konusu 5649 sayılı parselde davalıya bırakılan B1 ile işaretli kısımda muhdesatların bulunduğu ihtilafsızdır. Bu muhdesatlardan sundurma, direkler ve alt telleri davalının yaptığı davacı vekili tarafından 07.09.2005 tarihli keşifte kabul edilmiştir.
Öte yandan, davacı N.. C.. vekili tarafından 21.06.2005 tarihinde verilen tespit dilekçesinde diğer hissedarın kendisinden izinsiz olarak bina yaptığından bahisle tespit talebinde bulunulmuştur. Bu tespit dosyasında, 21.06.2005 tarihinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda davalı tarafından zemine beton döküldüğü tespit edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece belirlenecek ivaz bedelinden sundurma, direkler, alt teller ile beton değeri düşüldükten sonra kalan bedel üzerinden davacının payı oranında belirlenmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle yazılı şekilde ivaz bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.