YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17380
KARAR NO : 2015/11357
KARAR TARİHİ : 10.12.2015
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne ve bir kısım davalılar aleyhine hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına dair verilen 03.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, satış vaadi sözleşmesi ile davalıların murisi …’na ait menkul ve gayrimenkulleri satın aldıklarını Kadastro tespitinden sonra bu taşınmazlar hakkında tespite itiraz edildiği için dava açılamadığını ileri sürerek, zilyetlikleri devredilen … parsel numaralı taşınmazlardaki …’nun paylarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar duruşmalara katılmamışlar, ancak bir kısım davalılar davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyiz isteminde bulunan davalılardan …’ın 1/4 oranında nisbi temyiz harcı yatırmadıklarından söz edilerek temyiz istemleri reddedilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir.
1-Temyiz yoluna başvurmada, nispi harca tabi davalarda mahkemece alınmasına karar verilen (kararda gösterilen) nispi karar ve ilam harcının 1/4′ ü peşin alınır. Yani HUMK’nun 434/III deki ”temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamı ödenir” deyiminden (bu hükümdeki ”gerekli harcın tamamı”ndan) maksat hükümde alınmasına karar verilen nisbi karar ve ilam harcının tamamı değil 1/4 temyiz harcının tamamıdır.
Yukarıda açıklandığı üzere temyiz harcının hüküm fıkrasında belirtildiği gibi davalılardan tamamen alınması gerekirken, her birinden alınması gerektiğinden söz edilerek temyiz isteminin reddi doğru değildir. Ödenmesine karar verilen 44.212,43 TL temyiz harcının davalılardan … tarafından yatırıldığının anlaşılmasına göre hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına dair verilen ek karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi.
2- Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olayda, dava konusu satış vaadi borçlusu muris …’nun mirasçılarından … ve … davada usulüne uygun şekilde yer almamışlardır. Yine lehlerine tescil kararı verilen davacılar ile satış vaadi alacaklıları arasındaki hukuki ilişki dosya içinde bulunan belgelerden anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece, satış vaadi alacaklılarından vefat edenlerin mirasçılık belgelerinin alınması, miras iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan tüm mirasçıların davada yer almalarının sağlanması veya terekeye temsilci atanarak temsilci huzurunda davaya devam edilmesi ve bir karar verilmesi gerekir. Taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarını incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.