Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/1703 E. 2014/4542 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1703
KARAR NO : 2014/4542
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2012/81-2013/186

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.01.2012 ve davacı B.. T.. vekili tarafından 22.03.2012 gününde verilen dilekçeler ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davanın kabulüne, asıl davanın reddine dair verilen 13.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı B.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı, asıl davanın davacısı B.. T..’in iyiniyetli olmayıp taşınmazın bedelinin tapu işlemi sırasında düşük gösterilmesinden yararlanmak istediğini, birleşen davanın davacısı H.. K..’nın ise taşınmazını belli sınırlarla satın alıp fiili taksim bulunduğundan dava ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tüm paydaşlar arası fiili bir taksimin olmadığı, davalının payını 72.000 TL’ye satın aldığını ispat ettiği, davacı H.. K..’nın önalım bedelini verilen süre içinde yatırdığı, davacı B.. T..’in ise bedeli kesin süre içinde depo etmediği gerekçesi ile esas davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı B.. T.. vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı B.. T..’in temyiz itirazlarına gelince;
Davacı Bünyamin vekili, davalının 28.12.2011 tarihinde dava konusu taşınmazdaki 1/5 payı 12.600 TL’ye satın aldığını öne sürerek tapudaki satış bedeli üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirtmiş ve dava harcını bu bedel üzerinden yatırdığı gibi 23.05.2012 tarihli makbuzla da bu miktardaki önalım bedelini depo etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz payının gerçek satış değerinin 72.000,00 TL olduğunu, satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini savunmuştur.
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından oluşan önalım bedelini depo etmesi gerekir.
Davalı, önalım bedelinin daha yüksek olduğuna ilişkin bedelde muvazaa iddiasını aktin tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki davacılara karşı ileri süremez. Önalım bedeli tapuda düzenlenen resmi senette gösterilen bedeldir. Mahkemece, davalının sunduğu banka dekontu ve keşifte saptanan değer esas alınıp, bedelde muvazaa savunması kabul edilerek, davalının satın aldığını belirttiği değerin 1/2’sinin ödenmesi kaydı ile davacılara davaya konu pay üzerinde 1/2’şer önalım hakkı tanınmış ise de davalının muvazaa savunması dinlenmez. Bu durumda mahkemece, payın tapudaki satış bedeli olan 12.600,00 TL ile tapu harç ve masraflardan oluşan önalım bedelinin yarı yarıya davacılara depo ettirilip payın da 1/2’şer olarak davacılara tescili gerekirken önalıma konu payın tamamının birleşen davanın davacısı H.. K.. adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı B.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.