Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/1671 E. 2014/5441 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1671
KARAR NO : 2014/5441
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Manyas Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2010/275-2012/368

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı M.. Ç.., G.. A.. ve M.. Ç.. tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, ..ada .. parsel sayılı taşınmazı lehine davalılara ait .. ada .. ve .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacıya ait .. ada . parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait .. ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerinden uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve krokide (C) harfleri ile gösterilen bölümden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı M.. Ç.., G.. A.. ve M.. Ç.. temyiz etmiştir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 14. maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Kısıtlıyı vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasisi temsil eder. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/3 maddesine göre de kanuni temsilcisi bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması gerekmedikçe bu mümessilen yapılmalıdır.
Somut olaya gelince, aleyhine geçit hakkı kurulan dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın paylı maliki M.. Ç..’in yargılama sırasında Manyas Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.02.2011 tarihli 2011/451 E-2012/39 K. sayılı karar ile hükümlü olması nedeniyle kısıtlanarak kendisine S.. A..’ın vasi olarak tayin edildiği anlaşılmıştır. TMK’nın 448. maddesi hükmüne göre kısıtlının tüm hukuki işlemlerinde vasisi tarafından temsil edilmesi zorunlu olup duruşma davetiyesinin kısıtlıyı temsilen vasisine tebliğ edilmesi ve davanın vasi huzuruyla görülmesi gerekir.
Mahkemece davalı M.. Ç..’in vasisi tarafından temsil edilmesi sağlanmadan kısıtlı hakkındaki yargılamanın yürütülmesi doğru değildir. Kısıtlı M.. Ç.. hakkındaki davanın vasisi S.. A..a yöneltilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. Ç.., G.. A.. ve M.. Ç..’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı M.. Ç.., G.. A.. ve M.. Ç.. diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.