Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/16029 E. 2014/14866 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16029
KARAR NO : 2014/14866
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2010/707-2013/554

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/07/2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı Y.. A.. yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 31/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde yükleniciye temlik nedeniyle ödenen 31.000 Euro’nun davalılardan tahsili isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, yüklenici Y.. A..’a yönelik olarak açılan dava tefrik edilmiş, arsa sahipleri hakkında açılan davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 29.03.2010 tarihli, 2010/2668 Esas 2010/3406 Karar sayılı ilamı ile yüklenici ile arsa maliki arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle tefrik kararının hatalı olduğu ayrıca davacıya temlik edilen hakkın konusu olan yerin fiilen hangi parselde kaldığının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak gerekli araştırmalar yapılmış, davalı Y.. A..’a yönelik olarak açılan davanın bedel yönünden kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 29.03.2010 tarihli bozma ilamında, tefrik edilen Y.. A.. hakkındaki davanın bu dosya ile birleştirilmesi gerektiği belirtildiği halde, birleştirme kararı verilmeden tefrik edilen davanın bedel yönünden kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.