Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/15452 E. 2014/14334 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15452
KARAR NO : 2014/14334
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2011/729-2013/699

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2011 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarının konusunun terekeye dahil mallar olduğu, ancak davalıların murisi M.. D..’in iştirak halinde mülkiyete cebri tescil ve satış işlemi dolayısıyla dahil olduğu, tarafların aralarında miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyetin mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Ayrıca; yasada öngörülen ayrık hükümler dışında mirasçı (ortak) olmayanların bu davayı açma hakkı bulunmamaktadır. Özel durum yalnızca İ.İ.K’nun 121. maddesinde gösterilmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K’nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için anılan davayı açabilir.
Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda, davacı H.. D.. 12/108 paylı malik olup taşınmazın 1/9 payı üzerinde davacı H.. K.. ve davalıların murisi M.. D.. elbirliği mülkiyeti ile maliktirler. Davaya konu edilen bu 1/9 pay tapulama işlemi ile Ölü H..varisleri adına tescilli iken 15.7.1993 tarihinde mirasçıları H.. K.. (davacı), K..D.. M..A..D.. ve H.. D.. adına elbirliği mülkiyeti şeklinde tescil edilmiş, yine aynı tarihli işlem ile davalıların murisi M.. D.. H.. mirasçıları H.. D.. ve M..A..D..nin miras paylarını satın aldığından Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/330E 1993/187K sayılı ilamı ile M.. D.. adına tesciline dair kararın tapuda infazının sağlanması ile davalıların murisi M.. D.. 1/9 pay üzerinde “hükmen” açıklaması ile elbirliği maliki olarak kaydedilmiştir. Yine Hürü mirasçılarından Hasan Dere, miras payını 28.4.1994 tarihinde davalıların murisi M.. D..’e satmıştır. Bu nedenle, davacılardan H.. D.. elbirliği maliki olmadığından taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesini talep edemeyeceğinden davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir.
Davacı H.. K.. ve davalıların murisi M.. D.. 1/9 pay üzerinde elbirliği maliki olmakla elbirliği mülkiyetinin dayanağını mahkeme ilamının oluşturmuş olması M.. D..’in (mirasçı ve) ortak olma sıfatını değiştirmez. Bu durumda elbirliği mülkiyetinin ortağı olan mirasçı davacının elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini istemeye hakkı vardır. Bu nedenle davacının dava konusu edilen taşınmazların elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini dava yoluyla istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece, işin esası incelenerek tedavüllü tapu kayıtları ölü Hürü mirasçılarını gösterir Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 1985/637-461EK sayılı veraset ilamı, Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/330E 1993/187K sayılı tescil kararı da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.