Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/15178 E. 2014/14372 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15178
KARAR NO : 2014/14372
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.05.2014 günlü ve 2014/2039-5824 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının dava konusu 217 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların miras paylarını 16.10.1979 ve 16.02.2010 tarihli noterden düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri ile satın alarak bedelini ödediğini, taşınmazı teslim aldığını, taşınmaza 35 yıldır zilyet olduğunu öne sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Davalılar …, …, …, …, …, … ve, davayı kabul etmişlerdir.
Davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … vekili, satış vaadi sözleşmelerinin dayanağı olan 18.08.1978 ve 19.10.1978 tarihli noterden düzenlenen vekaletnamelerin sahte olduğunu, bedelin ödenmediğini, zamanaşımının dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davacı ve bir kısım davalılar vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizin 06.05.2014 günlü ve 2014/2039-5824 sayılı ilamı ile iştirak halinde malik davada taraf gösterilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Bunun üzerine davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Karar düzeltme aşamasında dosyaya ibraz edilen24.02.2005 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak ve …’ın kaldığı anlaşılmış olup mirasçılarının da davada taraf olduğu görülmüştür.
Davacı ile dava konusu taşınmazdaki iştirak halindeki maliklerin tamamı arasında 16.10.1979 ve 16.02.2010 tarihlerinde satış vaadi sözleşmeleri düzenlendiği, davacının taşınmazı teslim alarak 35 yıldır zilyet olduğu, davacı vekili dava dilekçesinde dava değerini 20.000,00 TL olarak göstermiş ise de mahallinde yapılan keşifte taşınmazın değerinin 408.262,00 TL olarak belirlendiği ve davacı tarafça belirlenen bu değer üzerinden eksik harcın ikmal edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece harcı tamamlanan değer üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde yazılı değerin esas alınması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekirken maddi hata sonucu yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.05.2014 günlü ve 2014/2039-5824 sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, hüküm sonucunun beşinci bendinin hüküm sonucundan çıkarılarak yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 408.262,00 TL üzerinden hesaplanan 29.330,48 TL nispi vekalet ücretinin dava konusu taşınmazda iştirak halinde malik olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.