Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/15077 E. 2014/14139 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15077
KARAR NO : 2014/14139
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/509-2013/378

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde 2015 yılına kadar intifa hakkı bulunduğunu, gayrimenkul üzerinde akaryakıt istasyonu işletmesi için davalıya ariyet olarak menkuller verildiğini, taraflar arasında yapılan 16.12.2004 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ek ariyet sözleşmesi gereğince gayrimenkul üzerindeki şirketlerine ait menkullerle birlikte 16.12.2015 tarihine kadar kullandırma hakkı tesis ettiğini, davalının da sözleşmede belirlenen hususlar çerçevesinde akaryakıt alıp satmayı taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin 13. maddesi uyarınca davalının yıllık 1000 ton akaryakıt almayı taahhüt etmesine rağmen hiç akaryakıt almayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ve ariyetlerle birlikte akaryakıt istasyonunun tahliye edilerek tesliminin davalıya ihtar edildiğini, ancak davalının istasyon ve ariyetleri teslim etmediğini ileri sürerek davalı tarafa kullanım amacıyla teslim edilen menkullerin geri verilmesine aynen teslim mümkün olmadığı takdirde menkullerin 35.235 USD bedelinin fiili ödeme tarihindeki Türk lirası üzerinden faizi ile tahsiline, .. parsel sayılı akaryakıt istasyonu niteliğindeki gayrimenkulün tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ariyet konusu malların, aynen tesliminin mümkün olduğunu, teslim etmeye hazır olduklarını beyan etmiştir.
Mahkemece elatmanın önlenmesi ve menkul malların davacıya iadesine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce yapılan incelemede davalının elatmasının önlenmesine karar verildiğine göre sökülmesi halinde zarar göreceği belirlenen kanopinin taşınmaz üzerinde kalacağı gözetilmeden bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bu kez davalının elatmasının önlenmesine, kanopi bedelinin tahsili isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.
Davacı vekili 14.03.2013 havale tarihli dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanlarında rekabet kurulunun kararları gereği intifa hakkının süresinin dolduğunu, bu haliyle elatmanın önlenmesi talebinin konusuz kaldığını belirterek taşınmaz üzerindeki kanopi bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Rekabet Kurulunun 12.03.2009 tarihli kararına göre davacının intifa hakkının süresinin sınırlandırıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi istemi konusuz kalmıştır. Gelişen bu yeni durum karşısında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve bunun sonucunda da sökülmesi halinde hurdaya çıkacağı belirlenen kanopi bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken belirtilen bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün bozulmasına, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2014 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.