Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/14990 E. 2014/14564 K. 19.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14990
KARAR NO : 2014/14564
KARAR TARİHİ : 19.12.2014

MAHKEMESİ : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/255-2014/284

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.09.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, dava konusu her iki taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazalarına gelince;
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince; davacı dava konusu konusu .. parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, davalının 07.05.2010 tarihinde bedelde muvaaza yaparak toplam 100.000 TL bedelle her iki taşınmzada 1/12 payı satın aldığını belirterek önalım hakkı nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda fiili taksim bulunduğundan bu parsel yönünden davanın reddine, .. parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın ise fiili taksim bulunmadığı gerekçesiyle kabülüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan 13.09.2013 tarihli fen bilirkişi raporu incelendiğinde, davacının .. parsel sayılı taşınmazda 4.765,93m2 ayrı yer kullandığı, davalıya pay satan A.. K..D..’un da ayrı kullandığı 25655m2 yer olduğu açıkça görülmektedir. Bu durumda dava konusu ..parsel sayılı taşınmazda da eylemli paylaşma bulunmaktadır.
Önceki paydaş zamanında hak iddia etmeyen davacının yapılan pay satışı sonucu önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda da eylemli paylaşma sabit olduğundan bu parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 19.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.