YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14703
KARAR NO : 2015/10062
KARAR TARİHİ : 09.11.2015
MAHKEMESİ : Aliağa Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2009/527-2013/468
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan H.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olayda; davaya konu taşınmaz üzerinde ağaçların bulunduğu dosyada bulunan fotoğraflardan anlaşılmaktadır. Davalı H.. B.., bu ağaçların kendisine ait olduğunu, mahkemece yapılan keşif sırasında dikkate alınmadığını ileri sürdüğüne göre, ziraat bilirkişisi marifetiyle keşif yapılmak suretiyle ileri sürülen hususların doğru olup olmadığı araştırılmalı, yukarıda değinilen ilkeler uyarınca satış sonucunda elde edilecek bedelin dağıtımında ağaçların bedelinin muhdesat sahibi paydaşa ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının belirtilmesi gerekirken hüküm sonucunda satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının gösterilmemesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hüsamettin vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.