Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/13857 E. 2015/8932 K. 14.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13857
KARAR NO : 2015/8932
KARAR TARİHİ : 14.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının hayvan barınağından çıkan atıkların ve suların davacıya ait taşınmazın güney duvarı dibinde birikmesi suretiyle oluşan haksız müdahalesinin önlenmesine, atık suların ve yağmur sularının duvarda ve bahçe betonunda meydana getirdiği hasarın giderilmesi için 1.500,00 TL maddi tazminat ile hayvan damından çıkan ağır kokuların ve insan sağlığını tehdit eden canlıların davacının beden ve ruh sağlığını bozmuş olması nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı, uzun yıllardan beri tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, davacının evinin çevresinde pek çok hayvan barınağı olduğunu, davanın kötüniyetle açıldığını belirterek reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile davalının hayvan barınağından çıkan hayvan atıklarının ve atık sularının birikerek sızması sonucunda davacının evine haksız müdahalenin önlenmesine, atıkların kaldırılması bedelinin davalıdan alınarak kaldırılmasına, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, barınağın kaldırılması, maddi tazminat talebinin ve diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
TMK m. 683’teki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları gözönünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
Somut olaya gelince; davalının kullandığı taşınmazda hayvan atıklarını topladığı, yağmur yağması sonucu atıkların suya karışarak davacının taşınmazına doğru aktığı ve zarar verdiği ileri sürülmüştür. Mahkemece yapılan keşif sonucu hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının zarar gördüğü belirtilmiş ancak kurulan hükümde zararın giderilmesi için alınması gereken önlemler gösterilmemiştir. Bu nedenle mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının zararının ne şekilde giderileceğinin tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, davalıların komşuluk hukukuna aykırı davranışı nedeniyle ölüm veya cismani zarardan kaynaklanan manevi bir zarar oluştuğu kanıtlanmadığı halde TBK’nın 56. maddesi hükmüne aykırı şekilde manevi tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de mahkemece, İcra İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gözardı edilerek davalıdan ayrıca atıkların kaldırılması bedelinin tahsiline karar verilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.