Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2014/13330 E. 2014/13194 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13330
KARAR NO : 2014/13194
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki temliken tescil ikinci kademede aidiyetin tespiti ile tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.05.2014 gün ve 2013/16468-2014/6661 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalının paydaşı bulunduğu 456 parsel sayılı taşınmazın 350 m2 kısmını 15.10.1991 tarihli harici senetle 30.000 TL bedelle satın alarak ev yaptığını, evin değerinin zemin değerinden fazla olduğunu, davalının 2007 yılına kadar bir itirazı bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın bu bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini veya evin davacıya ait olduğunun tespitini ve senetle ödenen 30.000 TL ile evin dava tarihindeki rayiç değerinin faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, harici satış konusunda bilgisi bulunmadığını, satış senedindeki mühür ve imzanın kendisine ait olmadığını, davacının zor kullanarak taşınmazına ev yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış, davalının temyizi üzerine karar Dairemizin 20.11.2012 günlü ve 2012/10609-13331 sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın ifrazının olanaklı olup olmadığı araştırılmadan tapu iptali ve tescil isteminin karara bağlandığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak ifrazın olanaklı olmadığının anlaşılması üzerine bozma sonrası yapılan ıslah doğrultusunda davalının payından pay iptali
ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 21.05.2014 tarihli 2013/16468 Esas 2014/6661 Karar sayılı ilamı ile HMK’nın 177. maddesi uyarınca ıslahın ancak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği, bozma kararı sonrası yapılan yargılamada taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı bildirildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının bozma kararı sonrasında sunduğu ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili tapu iptali ve tescil, ikinci kademede evin davacıya ait olduğunun tespiti ve tazminat isteğinde bulunmuştur. TMK’nın 724. maddesi gereğince açılan temliken tescil davalarında sadece temliken tescile konu binanın ve zorunlu kullanım alanlarının ifrazen davacı adına tescili istenebileceğinden pay tesciline karar verilmesi mümkün değildir. Taşınmazın ifraz edilemeyeceği anlaşıldığından tapu iptali ile pay tescili isteminin reddi, davacı vekilinin ikinci kademedeki tazminat talebi hakkında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu gerekçe ile bozulması gerekirken maddi hata sonucu yukarıdaki gerekçe ile bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün belirtilen gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.05.2014 tarihli, 2013/16468 Esas 2014/6661 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz ve karar düzeltme harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.